Kaçırdığını Sandıkların Belki de Senin Değildi
- Aslı Yirsutimur
- 3 gün önce
- 2 dakikada okunur

Hayata Geç Kalmak: Kaçırdığını Sandığınız Her Şey
Bazen hayat, kapısı çoktan kapanmış bir fırsatın ardından bakakalmaktır. İçimize yerleşen “keşke”ler, zamanın elimizden kayıp gittiğini hatırlatan gölgeler gibi yanımızda yürür. “Daha erken başlasaydım,” “O an cesaret edebilseydim,” “Zamanında fark etseydim…” diye başlayan cümleler, zihnimizde yankılanıp durur. Ama gerçekten bir şeye geç kalınır mı? Yoksa zamanın bize öğrettiği şey, her şeyin kendi ritminde gerçekleştiği midir?
Geç kalmak, aslında yanlış zamanda doğru yerde olmak değildir. Geç kalmak, bazen bize verilen süreci yaşamak yerine olmamış olana takılı kalmaktır. Oysa hayat, sürekli yenilenen bir akıştan ibarettir. Kaçırdığımızı sandığımız şeyler, belki de hiç bize ait değildir. Ya da aslında geç kaldığımız değil, sadece şimdi başlamamız gereken bir şeyler vardır.
Her Şeye Geç Kalmış Gibi Mi Hissediyorsunuz?
Hayatınızda kaç kez bir şeyin peşinden koşup onu elde edemediğinizde üzüldünüz? Ama sonra fark ettin ki aslında o şey sana göre değilmiş. Kaçırdığınızı düşündüğünüz fırsatlar, belki de sizin hayatınızda olmaması gerekenlerdi.
Eğer bir şey gerçekten sizin içinse zamanı geldiğinde yeniden karşınıza çıkacaktır. Belki farklı bir şekilde, belki daha güzel bir versiyonuyla… Bir tohum toprağa düşer ve bekler. Kendi zamanında filizlenir. (Kahve, Kedi ve Minik Bir Tohum yazımızda da tam olarak bu konuya değiniyoruz aslında.) Kimine göre geç, kimine göre erken… Ama gerçekte, tam olması gerektiği zamanda. Biz de bazen hayatın baharına geç kaldığımızı sanırız ama belki de ruhumuz, mevsimi yeni karşılamaya hazırdır.

Geç Kalmadın, Olgunlaştın...
Aslında geç kalmak diye bir şey yok, olgunlaşmak var. Hayat bazen bizi bekletir, süründürür, hatta çaresiz hissettirir ama bu bekleyiş boşuna değildir. Çünkü bazen bir şeyi hak etmek değil, ona hazır olmak gerekir. Düşünsenize, geçmişte çok istediğiniz bir şeyi elde edebilseydiniz ne olurdu? O zamanın tecrübesiz, kırılgan, belki de daha az kendine güvenen hâliyle onu gerçekten taşıyabilir miydiniz? Bazen hayat bize, sandığımızdan daha büyük şeyler sunmadan önce güçlenmemiz için zaman tanır.
Zeytin ağacı yıllarca kök salar, büyümek için sabırla bekler. Ama bir kez meyve verdi mi, o meyveler yıllarca toprağın, güneşin ve zamanın emeğini taşır. Siz de öylesiniz. Erken açan bir çiçek olmak zorunda değilsiniz. Kendi zamanınızda büyüdünüz, kendi zamanınızda olgunlaştınız. Önemli olan, artık hazır olmanız. Eskiden sizi korkutan şeyler, şimdi göze alınabilir geliyor. Eskiden “Ben kim, bunu yapmak kim?” dediğiniz şeyler artık daha mümkün görünüyor. İşte bu yüzden geç kalmadınız. Siz sadece olgunlaştınız.
Geçmişe üzülerek değil, şu an sahip olduğunuz farkındalıkla geleceğe ilerleyebilirsiniz. Unutmayın, hayat sizi bekletmedi, hazırladı. Şimdi hazırsanız, yola çıkma zamanı!
Comments