Şimdi Değişim Zamanı: Hepimize Yeni Bir "Ben" Lazım
- Eda Pak
- 4 Mar
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 Mar

Değişmeyen Tek Şey Değişimdir!
Değişmeyen tek şey değişimdir elbette. Ve özellikle bir yılı bitirip yenisine adım atacağımız zamanlarda hepimiz gizliden gizliye “değişmek” isteriz. Bu yıl, uygulanmayan kararlar hayata geçsin, verilmeyen kilolar uçup gitsin, gidil(e)meyen tatiller gerçek anılara dönüşsün… Liste böyle uzayıp gider.
Sonra yeni yıl gelir. Ocak ayının ortası olur, belki takvim son günlerini bile bulur ve yeni bir yıla dair o sihirli duygu yavaşça toza dönüşmeye başlar. Ya da başlamaz mı? Büyük kararlar alıp hayal kırıklığına uğramaktansa, küçük adımlar atsak ve küçük yeni “ben”ler yaratsak nasıl olur peki?
İnsanlık için Küçük Benim İçin Büyük Bir Adım
En çok zorlandığın şey ne? Hadi dürüst olalım. Sabah uyanmak mı? Hayır diyememek mi? Buzdolabının kapağını açar açmaz binbir söylenmeye rağmen kucağını börek çörek ve her türlü zararlı şeyle doldurmak mı? Ya da çoğumuzun belki de son yıllarda en çok yaşadığı üzere, güne yorgun ve umutsuz başlamak mı?
Klişe “hayatta kalma” veya “hayat muhteşem” olumlamaları için Instagram’da üç beş dakika gezinmen yeterli. Artık herkes biraz yaşam koçu, biraz guru, ama gerçeklere dönüp bakarsak, herkes hâlâ içten içe biraz mutsuz ve biraz kalbinden uzak. O hâlde insanlık için küçük ama senin için büyük bir adım atmanın kurallarını biraz değiştirelim. Yani bu sefer, bu yazıyı okuduktan sonra ya da ilk Pazartesi günü değil de ilk Salı günü küçük bir adım at. Ve başlamak için mükemmel zamanı bekleme! Çünkü o zaman asla gelmeyecek. En iyisi, bugün küçük bir adım atmak.
Yeni Gün, Yeni Başlangıç
Sabah kalktığında ilk iş olarak bir bardak su iç ve kendine şu cümleyi söyle:
''Bugün, kendim için iyi bir şey yapmaya niyet ediyorum.'' Çok mu uçuk geldi? Peki neden? Belki de bu sabah birinin gülümseme sebebi olursun, hatta belki o “biri” sen olursun? Her şey üstüne üstüne gelse bile sabah aynada kendine gülümsemeyi denesene!
Gülümsemek sadece ruh hâlimizi değil, beynimizin kimyasını da değiştirir. Beyin denen kimya laboratuvarının kapısını aralayıp hoş bir gülümseme bırakmak endorfin salınımını tetikler, belki ayın elemanı olmasını bile sağlar, bu da seni daha iyi hissettirir. Sabah rutinine bu basit adımı eklemek, gün boyunca karşılaşacağın zorluklara karşı daha dirençli olmanı sağlayacak.
Küçük Hedefler, Büyük Etkiler
Eğer spora başlamak gözünde büyüyorsa, kendine şu sözü ver: "Bugün sadece 10 dakika yürüyeceğim." Metrodan ya da otobüsten tek parça indiğine şükrederken değil 10 dakika, 1 dakika bile çok zor gelebilir, haklısın. Ama evin içinde atacağın adımlar bile vücudunun kan akışını değiştirecek. Alanın mı yok? Yerinde zıpla! Evet, bu kadar basit. 10 dakika boyunca aralıklarla zıplamak hem kalp atışını hızlandırır hem de kan dolaşımını artırır. Bu sayede enerjin tavan yapar, stresin azalır, ruh hâlin bile değişir. Üstelik metabolizmanı harekete geçirerek yağ yakımını destekler. Terlemen bile şart değil, önemli olan hareket etmek. Kulaklığını tak, deli tempolu bir şarkı aç ve yerinde zıpla. Biraz zıplamayla lenf sistemini harekete geçirip toksinlerin atılmasını sağlayabilir, hatta bağışıklık sistemini güçlendirebilirsin. Kural şu: 10 dakika yeterli olursa bırakabilirsin, ama çoğu zaman devam etmek isteyeceksin.
Bir Şeyden Vazgeçmek Yerine Bir Şeyi Ekleyerek Başla
Sağlıklı beslenmek istiyorsan, sevdiğin bir yiyeceği tamamen bırakmak yerine, bir sağlıklı alternatifi eklemeyi dene.
"Bugün bir öğünüme sebze veya meyve ekleyeceğim." demek o kadar da zor olmamalı.
Evet, o çerez paketini yavaşça elinden bırakırken yerine ille de nohut cipsi koymak zorunda değilsin. Mısır ne güne duruyor! Tuz yerine biraz pul biber deneyebilirsin! Mercimek cipsi de iyi bir alternatif olabilir.
Yeni bir ben yaratmanın en keyifli yollarından biri, basit ama etkili alışkanlıklar eklemektir. Mesela her öğününe renk katmak, sandığından çok daha fazlasını yapar. Tabakta ne kadar çok renk varsa, o kadar geniş bir besin yelpazesi alırsın. Örneğin, mor lahana sadece C vitaminiyle dolu değil, aynı zamanda antosiyanin adlı güçlü bir antioksidan içerir. Bu madde, beyin sağlığını destekler ve hafızayı güçlendirir. Havuçta bulunan beta-karoten ise yalnızca göz sağlığına değil, cilt yenilenmesine de katkı sağlar. Nar taneleri ise doğal bir “kan sulandırıcı” gibi çalışır, böylece kan dolaşımını hızlandırır ve kalp sağlığını destekler. Yani, tabağındaki her renk aslında vücudunda farklı bir süper kahraman gibi çalışır.
Bir diğer basit ama şaşırtıcı değişiklik ise su tüketimini artırmak. "Bir bardak su ne değiştirebilir ki?" diye düşünme! Özellikle soğuk su içmek vücudunu şaşırtır ve kısa süreliğine metabolizmanı hızlandırır çünkü vücut, o suyu ısıtmak için ekstra enerji harcar. Ayrıca, araştırmalar gösteriyor ki yemeklerden önce içilen bir bardak su, tokluk hissini artırır ve farkında olmadan daha az yemenizi sağlar. Daha ilginci, yeterince su içmek sadece cildini nemli tutmaz, aynı zamanda ruh hâlini bile iyileştirir. Çünkü hafif susuzluk bile odaklanmayı zorlaştırır ve mod düşüklüğüne yol açabilir. Küçücük değişiklikler, beklenmedik mucizeler yaratabilir.
Ertelemeye Son
Hep yapmak isteyip de yapmadığın bir şeyi düşün. Sonra şu cümleyi kur:"Bugün, en az 5 dakikamı bu işe ayıracağım."
Başlamak, mükemmel olmaktan daha önemli! Çünkü beynimiz, tamamlanmamış işleri bir “açık dosya” gibi algılar ve bu dosya kapanana kadar zihnimizin bir köşesinde sürekli çalışır. Buna Zeigarnik etkisi denir. Yani bir işe sadece 5 dakika bile ayırmak, o dosyayı açar ve beynini onu tamamlamaya motive eder. Ayrıca, Harvard Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, küçük hedeflere ulaşmanın beynimizde minik bir dopamin patlaması yarattığını gösteriyor. Bu da kendine olan inancını artırıyor ve devam etme isteği yaratıyor. Bir kez başladın mı, inan o ilk adımın verdiği güven kadar güzeli yok!
Emektar Beynimiz Şükret, Fark Et, Gülümse :)
Günün sonunda seni mutlu eden üç küçük şeyi yaz. Bunu yapmak için şuna inan:"Hayatımda güzellikler var ve ben onları fark etmeye açığım."Bu basit alışkanlık, aslında beynini âdeta yeniden programlar. Araştırmalar gösteriyor ki düzenli olarak minnettarlık pratiği yapan insanların beyinlerinde pozitif duyguları işleyen bölgeler daha aktif hâle geliyor. Bu, nöroplastisite sayesinde gerçekleşiyor; yani beynin, yeni düşünce kalıplarına göre şekillenebilme yeteneği. Ayrıca, sadece gülümsemek bile ruh hâlini değiştirebilir çünkü yüz kaslarının hareketi, beyne ''mutluyum" sinyali gönderir. Bu da serotonin ve endorfin salınımını artırır.
Kısacası, küçük bir teşekkür notu veya basit bir gülümseme, sandığından çok daha büyük bir mutluluk zinciri başlatabilir. Küçük adımlar büyük farklar yaratır. Belki de aradığın yeni “ben” zaten içinde bir yerde seni bekliyordur.
Kendimizi ilerletme, geliştirme ve yeni bir ''ben'' oluşturma sürecinde yalnız değilsiniz sevgili okurlarımız. Dergimizde yer alan diğer motivasyon yazılarımızı da takip edebilirsiniz. Böylece ne kadar hızlı bir değişim yaşadığınızı anlayamayacaksınız bile.
Comments