Bir Şarkı Bir Öykü: Elfida
- Büşra Bulut
- 20 Kas 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Oca
Türk müziği, pek çok değerli şarkı ve şarkıcıyı bünyesinde barındıran çok çeşitli bir kültürdür. Gerek geleneksel tınıları gerekse enteresan hikayelere sahip olan eserleriyle birlikte asırlardır ayakta kalmayı başarmış, bununla beraber her döneme entegre olan bir yapıyı benimseyerek zamansızlığıyla ön plana çıkmıştır.
Türk müziğinin bu zamansız parçalarından birisi olan “Elfida” isimli Haluk Levent şarkısı, hem içli melodisi hem de arkasında yatan acıklı öyküsü sebebiyle 7'den 70'e her yaştan dinleyicinin ilgisini çekmektedir. Bir yandan da içerisinde sarsıcı bir yaşanmışlık ve keder bulundurmasından ötürü yaralayıcıdır.
Sanatçı kimliğinin yanı sıra duyarlı kişiliğiyle de dikkat çeken Haluk Levent, bilindiği üzere ihtiyacı olan herkese koşabilmek adına çok uzun senelerdir ülkenin dört bir yanında çeşitli yardım faaliyetleri yürütmektedir. İşte Elfida da tam olarak bu yardım faaliyetlerinden birisinde çıkar Haluk Levent’in karşısına. Ünlü sanatçı, 2006 yılında kanser hastası olan 16 çocuğun bakımını üstlenir. 9 yaşındaki minik Elfida da ne yazık ki bu hastalardan birisidir. Elfida’nın durumu oldukça ağırdır. Haluk Levent onunla tanıştıktan sonra adeta kendi çocuğu gibi görerek acısını kalbinin derinliklerinde hisseder ve “Elfida” isimli bir şarkı yazar. Fakat maalesef ki şarkıyı ona dinletmeye fırsat bulamadan küçük kızın ölüm haberini alır ve yıkılır.
Elfida vefat etmeden önce onu ziyarete giden bir genç kız ise onunla ilgili şunları anlatmıştır:
“Esmerdi, narindi, yaşı ufacıktı, ismim ile ismi benzeşiyordu. Cerrahpaşa Hastanesi ağrı merkezinde arkadaşımın annesini ziyaret ettiğim sırada, annesinin ona seslenmesini duyunca bana seslendi sanarak gayri ihtiyari dönüp baktığımda gördüm onu. Tam karşı yatakta yatıyordu, içim cız etti. Aldığım nefesten, alabileceğim nefeslerden utandım. Gözlerim doluverdi kendimi tuttum. Gülümsedim, “Benim de adım seninki gibi” dedim. Gülümsedi. Elindeki telefonu gösterip, “Haluk abim aldı” dedi. “Bana şarkı yazdı. Klibinde beni oynatacak” dedi. “Ama oynamak istemediğimi söyledim” dedi. “Biliyorum, yapamam” dedi, burkularak… “Yaparsın niye yapamayasın ki?” dedim. Cevap vermedi. Sustu. Suskunluğu içimi dağladı. Söylenmemiş ama binlerce kelime içeren bir suskunluktu. “Yine gel” dedi. “Haluk abim hep geliyor” dedi. Eve dönerken hep aklımda idi. Sonrasında bir daha hiç gidemedim oraya. Teyzemiz de eve döndü. 1-2 ay sonra teyzemizi kaybettik. Sonra arkadaşımdan öğrendim ki Elfida da 2 ay öncesinde vefat etmiş.”
Elfida’nın elem dolu öyküsünden yola çıkarak Türk müziğine kazandırılan bu şarkı, üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala daha büyük bir ilgiyle dinleniyor. Hepimiz kendimizden bir şeyler bulup en kuytu köşelere sakladığımız hüzünlerimizi Elfida ile yad ediyoruz.
En sevdiğim şarkının hikayesini bir de sizin kalemizinden okumak mükemmel bir şey 🤍